Haliç’in
kıyısında sanayi, ulaşım ve iletişim tarihine ışık tutan, koleksiyonerlikte ismini
fazlasıyla duyduğumuz, içerisine girdiğiniz anda yeni keşiflere yol aralayan
bir müze. Barındırdığı tarih, kültür ve sanatıyla zengin çeşitliliğe sahip olan
bir mekân: Rahmi Koç Müzesi.
Koleksiyonunda
neler mi var? Minyatür trenlerden buharlı araçlara, film makinelerinden klasik
otomobillere, zeytinyağı fabrikasından maketlere, motorlardan ve tramvaylara
kadar birçok asırlık ürün.
Müzenin
içerdiği bilgi birikiminden faydalanırken aynı zamanda eğlenceli saatler
geçireceksiniz. Her bölümde sunduğu parçalarla ziyaretçileri farklı dönemlerde
yaşatıp bambaşka duygularla sarmalayacak olan müzenin koridorları arasında
kaybolacak ve bunu pek de umursamayacaksınız. İçerdiği ürünlerle sizi
hayretlere düşürecek, ayrılırken tekrar ziyaret etmeniz gerektiğini düşündürecek
olan Rahmi Koç Müzesi’nde gezintiye çıkmaya hazır mısınız?
Makinelerin Dünyası
İletişim, ulaşım ve endüstrinin yanında birçok alanda
parlamış olan Rahmi Koç Müzesi adından sıkça bahsettirmiş önemli müzelerden
biridir. Bulunduğu konum ve ev sahipliği yaptığı köklü tarihe dayanan binasıyla
da büyük bir önem arz etmektedir. Haliç’in kuzey yakasındaki Hasköy semtinde
yer alan müze ilk defa 1994 yılında ziyarete açılmış, o günden bugüne
koleksiyonu sürekli zenginleştirilmiştir. Şu an yaklaşık olarak 27 bin
metrekarelik alana yerleşmiş olan mekânda tarihi Lengerhane Binası, tarihi
Hasköy Tersanesi, Açık Hava Sergileme Alanı
olmak üzere üç bölüm yer almaktadır.
Öncelikle müzenin
ilk bölümü olan tarihi Lengerhane Binası’ndan biraz bahsedelim. ‘Lenger’
Osmanlılarda gemiyi sabitlemek için denize atılarak kullanılan demir çapaya
verilen isimdir. Lengerhane ise bunların üretildiği yer anlamına gelmektedir. Kuruluşu Sultan III. Ahmet dönemine uzanan Lengerhane Binası,
1991 yılında Rahmi M. Koç Müzecilik Vakfı tarafından alınmış ve gerçekleştirilen
restorasyon çalışmalarının ardından 1994 yılında müze ilgililerine kapılarını
aralamıştır.
Rahmi Koç
Müzesi’nin ilk binası olma ayrıcalığını da taşıyan Lengerhane bir süre sonra
koleksiyonun sergilenmesi için yeterli alana sahip olmadığından müze alanına sığmamış,
hemen karşısında yer alan ve zamanında Şirket-i Hayriye’nin gemilerinin bakım
ve onarımı için kullanılan Hasköy
Tersanesine alınmıştır. Bu tersane de gerçekleştirilen restorasyon
çalışmalarıyla 2001 yılında Rahmi Koç Müzesi’ne dahil edilmiştir.
Müzenin Açık Hava
Sergileme Alanı’nda da diğer bölümlerde sergilenmesi zor ve oldukça büyük olan
ürünler yer almakta. Bunlar arasında Turgut Alp Vinci, tarihin belirli
dönemlerinde işlemiş olan canlandırma dükkânlar, Saltanat Vagonu, askeri
uçaklar, ilk atlı tramvay, gemi ve denizaltılar
bulunuyor.
Hasköy Tersanesi’nin
bölümlerinden biri olan klasik otomobiller ise en çok rağbet görenler arasında
yer alıyor. Zemin katta bulunan bölümün koleksiyonunda 2. Dünya Savaşı sonrası
döneme ait otomobillerin yanı sıra yerli ve yabancı marka araçlara da rastlamak
mümkün. Tarih tutkunları tarafından büyük ilgi gören ve 1. Dünya Savaşı'nda Müttefik
Kuvvetler ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki savaşlarda kullanılan Albion
Röntgen Arabası da burada sergileniyor. Yine müzenin en değerli parçalarından
biri olarak kabul edilen ve at arabasına benzeyen formuyla Malden Buharlı Otomobili de bu bölümde
konumlandırılmış. Klasik otomobiller bölümünde sergilenenler arasında görkemli
Magirus İtfaiye Aracı, 1908 yapımı Model Ford T ve 1965 Rolls Royce Silver
otomobilleri de göze çarpıyor. Oldukça zengin bir
içeriğe sahip olan ve meraklılarının da büyük bir itinayla inceleyeceği bu
bölümün ardından, bisikletlerden buharlı makinelere, ilk tekerleklerden
kağnılara kadar birçok ürün sizleri bekliyor.
En çok
etkileneceğinizi umduğumuz bölümlerden olan canlandırma zeytinyağı fabrikası,
Ege Bölgesi’ndeki doğal bir yağ fabrikasından derlenen parçalarla ortaya çıkmış.
Burada zeytinlerin hangi işlemlerden geçtiğini aşama aşama seyredebileceğiniz,
tam bir doğal yağ fabrikası görseli sizlere sunuluyor. Fabrikada zeytin
küspelerinin işlenmesinden yağlarının çıkarılarak şişelere doldurulma sürecine
kadar tüm aşamaları yakından gözlemleyeceksiniz.
Müze içerisinde
bir bölüm var ki belki de en yoğun ilgiyi topluyor: Selçuk-Efes-Meryem Ana
motifi içerisinde sergilenen minyatür trenler. Tüm koridor boyunca yer alan
minyatür modelleme çalışması, bölgeye ve
çevre yaşantısına dair gerçekçi bir izlenim sunuyor. Tasarımında sonbahar
renklerinin hakim olduğu minyatürün ortasından geçen demiryolu hattı ve üzerinde
hareket halinde olan tren, ağaçlar, binalar arasındaki insan figürleri gündelik
yaşamları içinde canlı bir biçimde tasvir ediliyorlar.
Müze
koleksiyonunda sık sık bahsedilen ve yoğun ilgi gören bir diğer bölüm ise oyuncaklar
ve maketler. Camekânlı bölmelerin içinde sergilenen ve uzun senelerin birikimi
sonucu oluşturulmuş bu bölümde çeşit çeşit tren vagonları, teneke arabalar, lokomotif
modelleri ve klasik arabaların hepsini bir arada görebilmeniz mümkün. Özellikle
gemi ve uçak maketleri için özel olarak hazırlanmış bölüm meraklılarını
bekliyor.
Müzeye ait olan
Açık Hava Alanı’nda da tarihin belli dönemlerine ve o dönemlerde yaşayan özel
kişilere hizmet etmiş, çeşit çeşit ve birbirinden gösterişli tren vagonları ile
lokomotifler bulunuyor. Ayrıca burası özel amaçlı fotoğraf çekimleri için de kullanılmakta.
Birbirinden değerli parçaları barındıran bölümde, dönemin etkisini taşıyan motifleri ve heybetli
görünüşüyle görenlerin pür dikkat kesildiği bir araç da sergileniyor: Sultan Abdülaziz’in seyahatlerinde kullandığı Saltanat
Vagonu. Yine uzun dönemler boyunca hizmet veren Kadıköy-Moda hattı tramvayı,
Beşiktaş-Karaköy hattında kullanılan atlı tramvay, elektrikli tramvaylar, Tünel
İçi Vagonu ile niceleri burada sizlere sunuluyor.
Koleksiyonunun
büyük kısmı ulaşım araçlarından oluşturulmuş olan Açık Hava Alanı’nda havacılık
ve denizcilik sektörü adına da eserler mevcut. Sergilenen bu eserler arasında Douglas DC-3 'Dakota' model uçak, askeri
helikopterler, De Havilland Vampire savaş uçağı, Liman 2 Römorkörü, Boğaziçi
Gezinti Kayığı’nı görebilirsiniz.
Birbiri ardına
sıralanmış ve durup dakikalarca seyredebileceğiniz, gerçekmiş gibi görünen dükkânlardan
da bahsetmeden geçmek olmaz. Bunlar arasında doğal ilaç, bitki ve tıbbi
malzemelerin bulunduğu Şifa Eczanesi; onlarca nostaljik saat türünün
sergilendiği Dakik Saat; gemilerde kullanılan araçlarla oluşturulmuş Gemi
Donatım Dükkânı; farklı dönemlere ait oyuncak türlerini barındıran Haliç
Oyuncakçısı ve demir dövme işlemlerinin gerçekleştirildiği bir atölye bulunuyor.
Ayrıca bu dükkânları dolaşırken size eşlik eden insan maketleri de anı canlı
kılmanıza yardımcı oluyor.
Akıl almaz derecede zengin
çeşitliliğiyle pek çok ilgi alanına hitap eden eseri, yaratıcı tasarımlarla
sunan Rahmi Koç Müzesi, günümüzün hızla akıp giden kent yaşamında geçmiş
zamanların izini sürebileceğiniz bir nostalji durağıdır.
İTALİK MİZANPAJ:
Yazı ve Fotoğraf: Seda Şakiroğlu
İTALİK Dergisi - 19. Sayı
#italik #TicaretFotograf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder